DÜNYA

Hiroşima'da Umudun Adı: Turna Kuşları ve Sadako Sasaki

On binlerce kişinin hayatını kaybettiği ve kalanların yıllar içinde pek çok hastalığa yakalandığı Hiroşima’da trajediye tanık olan binlerce çocuk vardı. İşte o çocuklardan birinin, lösemiye yakalanarak hayata veda eden Sadako Sasaki’nin acı ve umutla dolu kısacık hayat hikayesi…

Abone Ol
6 Ağustos 1945 sabahı Enola Gay isimli bombardıman uçağı Little Boy (Küçük Çocuk) lakaplı tarihin ilk atom bombasını Hiroşima üzerine bıraktı. Yaklaşık 45 saniye sonra infilak eden ve alev topu haline gelen bombanın ardından Japonya’da hayat hiçbir zaman eskisi gibi olmadı. On binlerce kişinin hayatını kaybettiği ve kalanların yıllar içinde pek çok hastalığa yakalandığı Hiroşima’da trajediye tanık olan binlerce çocuk vardı. İşte o çocuklardan birinin, lösemiye yakalanarak hayata veda eden Sadako Sasaki’nin acı ve umutla dolu kısacık hayat hikayesi…
İkinci Dünya Savaşı sürerken, bir sabah Hiroşima radyosundan bir bombardıman uçağının yaklaştığı duyuruldu. Amerika Birleşik Devletleri’nin Enola Gay isimli bu uçağı, tarihin ilk atom bombasını Japonya’nın Hiroşima kentine bıraktı.Bir hastanenin beş yüz metre yukarısında infilak eden atom bombasının yarattığı şok dalgaları otuz saniyede on iki kilometrelik bir alana yayıldı. Atıldığı yerde canlı yaşamını ve doğal yaşamı yok eden bomba on binlerce insanın ölümüne ve bir o kadar insanın yüzlerce yıl sürecek etkiyle hastalıklara yakalanmasına neden oldu.
Fotoğrafta saldırı sonrası vücudunda yaralar oluşan bir kurbanı görüyorsunuz.   Binlerce çocuğun uzun yıllar devam edecek ve hayatlarını tepetaklak yapacak etkilerle karşılaştığı Hiroşima’da, iki yaşında küçük bir kız çocuğu yaşıyordu: Sadako Sasaki… 1943 yılında doğan ve atom bombası evinin iki kilometre yakınına düştüğünde iki yaşında olan Sadako Sasaki ve ailesi şans eseri yara almadan kurtuldu. Patlamadan ötürü meydana gelen yangında evleri yıkıldı elbette…

İlk bakışta fiziksel bir yara almadan kurtuldukları için sevinen aile kaçtı, Sadako Sasaki de yaşıtları gibi okula gitmeye başladı ve hayatına devam etti. Savaşın kurbanı olan ve yaşamını yitiren hiç tanımadığı yaşıtlarının yaşayamadığı şeyleri yaptı ve hayata tutundu.
Ta ki 1954 yılına kadar… Okulda koşarken aniden düşen ve boynu ile kulaklarının arkasında tuhaf şişlikler keşfedilen küçük kızın kan kanserine yakalandığı anlaşıldı.
On yıl önce evinin iki kilometre ötesine düşen atom bombasının yaydığı radyasyon nedeniyle Sadako Sasaki’nin vücudunun çeşitli yerlerinde yaralar ve lekeler oluşmaya başlamıştı.
1950’li yıllarda kan kanseri vakaları artmıştı ve pek çok çocuk bu hastalıktan ötürü yaşamını yitiriyordu. Atom bombasının yarattığı nükleer etkiyle on yıl sonra karşılaşan Sadako Sasaki, hastanede tedavi altına alındı. Atom bombasının yaydığı radyasyon kendilerini şanslı gören ve kurtulduğunu zanneden pek çok çocuk için kabus oldu.
Yakın arkadaşı yanında getirdiği kağıtla Sadako Sasaki için origami turna kuşu yaptı ve başucuna koydu. Ardından eski bir Japon efsanesinden bahsetti. Kağıttan bin tane turna kuşu yaptığında iyileşebileceğine inanan Sadako Sasaki umutla doldu ve bir an önce kağıtları katlamaya başladı.
Ama Sadako Sasaki’nin ömrü bin tane turna kuşunu katlamaya yetmedi… Hastanede kaldığı süre boyunca tam altı yüz kırk dört turna kuşu katlayarak kendine umut ışığı arayan Sadako Sasaki, 25 Ekim 1955 günü hayata veda etti.
Katladığı her turnayla konuştuğu ve “Kanatlarınıza huzur yazacağım, böylece tüm dünyada uçabileceksiniz” dediği iddia edilen küçük kızın eksik kalan üç yüz elli altı turnasını arkadaşları yaptı ve tüm turnalar onunla birlikte toprağa verildi.
O günden sonra turna kuşu barışın ve nükleer silahsızlanmanın sembolü haline gelirken, Sadako Sasaki de direnişin simgesi oldu. Hiroşima ve Seattle’daki parklara Sadako Sasaki’nin turna kuşuyla birlikte heykeli dikildi.
Her yıl 6 Ağustos Evrensel Barış Günü’nde dünyanın dört bir yanındaki çocuklar tarafından kağıttan turna kuşları yapılıyor ve origamiler Hiroşima’ya, Sadako Sasaki’ye gönderiliyor.
Binlerce çocuk gibi trajediye şahit olan ve amansız bir hastalıkla kısacık yaşamına veda eden Sadako Sasaki’nin hayatı filmlere ve kitaplara konu oldu.
Hakkında yazılan Sadako ve Bin Turna Kuşu kitabı dünyanın dört bir yanında olduğu gibi ülkemizde de çok sattı.
Farklı iddialar olsa da, Sadako Sasaki'nin Nâzım Hikmet'in Kız Çocuğu şiirine esin kaynağı olduğu düşünülüyor. "Çocuklar öldürülmesin, şeker de yiyebilsinler" yazmıştı usta...
Kapıları çalan benim, kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem, göze görünmez ölüler.
Hiroşima’da öleli oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin, şeker de yiyebilsinler.
Kaynak: onedio.com