KÜLTÜR SANAT

Melde Bayırı (Miletopolis)...

Abone Ol

Mustafakemalpaşa'nın yaklaşık dört km. kuzeybatısında bulunan antik kenttir. Günümüzde Melde ve Üçkurnalı isimleriyle anılmakta­dır. Antik kentin kalıntılarına ilk defa 1974 yılındaki Bursa İzmir kara­yolu yapım çalışmalarında ulaşılmıştır. Çalışmaların antik kente zarar verdiği tespit edilerek yol yapımı durdurulmuştur.1975 yılında yapı­lan arkeolojik kurtarma kazıları neticesinde, Miletopolis Höyüğünün 130x70 metre boyutlarındaki bölümü kaldırılmıştır.

Yapılan araştırmalar yerleşimin, eski bir Mysia kenti olduğu, kentte yaşayan Milada halkından dolayı kente, Milada Kenti anlamına gelen 'Milada-Polis' ismi verildiğini, daha sonraki dönemlerde kentin ismi­nin Miletopolis olarak kullanılmaya başlandığını göstermektedir.

                                                                           Miletepolis Kazısı 1975  

Melde bölgesinde bulunan kalıntıların antik Miletopolis kentine ait olduğu kesinleşmiştir. Miletopolis şehrini kuranlar hakkında ise kesin bir bilgiye ulaşılamamıştır. Miletos kolonisi olarak Miletoslular tarafından kurulduğu düşünülse de Kyzikos veya AtinalIlar tarafından kurulmuş olabileceği yönünde iddialar da vardır.

                                                                                           Miletopolis 

Antik kentte yapılan arkeolojik kurtarma kazılarında, Yunan, Roma ve Bizans dönemlerine ait seramik ve sikkelere rastlanmıştır. Bu sikke­lerden bir tanesi Roma İmparatoru Hadrianus döneminde (117-138) Miletopolis'te basılmış bir sikkedir. Sikkenin üzerinde gemi tasvirleri bulunması Miletopolis kentinin göl kıyısında olduğu iddialarını des­teklemektedir. Muhtemelen, Apolyont Gölünün suları Miletopolis kıyılarından çekilmiş veya kentin kenarındaki başka bir göl kuruya­rak günümüze verimli topraklar bırakmak suretiyle kaybolmuştur. Kaynaklarda, Miletopolis kenarındaki göl ile Propontis (Marmara) ara­sında suyolu ulaşımından da bahsedilmesi; arkeolojik kazılarda çok sayıda balık oltası bulunması ve karayolu kenarında gölde yaşayan kabuklu hayvanlardan oluşmuş tabakalara rastlanılması, Miletopo- lis'in göl kenarında kurulmuş antik bir kent olduğunu düşündürmek­tedir.

Miletopolis antik kenti M.Ö 410-409 yılları arasında Atina'nın haraç aldığı kentler arasında yer almaktadır. Atina'da bulunan M.Ö 330 yılına ait bir yazıtta da Miletopolis Kenti'nin ismi bulunmaktadır.

Miletopolis antik kentinde yapılan arkeolojik kazılarda, Roma İm­paratoru Hadrianus dönemine ait bir tapınağın kalıntıları, parçalar arasında sütun başlıkları, yivli sütunlar, mask kabartmaları, alınlıklar ve çeşitli motiflerle işlenmiş mermer parçaları ile 113 cm. boyunda bronzdan yapılmış bir Apollon heykeli bulunmuştur. Kazılarda ayrıca Apollon heykeline ait parçalar, erken Bizans dönemine ait bir hamam, yıkık duvarlar arasında mozaik izleri bulundu. Karacabey Harası'na doğru olan sırtlarda ise yirmi civarında aile mezarlığı tespit edilmiştir.

Geniş bir alana yayılan Miletopolis'in sınırları kesin olarak tespit edilememiştir. Yıllar boyunca Mustafakemalpaşa ilçesinde ve civar köylerde yapılan inşaatlarda, Miletopolis antik kentinden sökülen taş­ların kırılarak kullanılması da sınır tespitinin yapılamamasının önem­li nedenlerinden birisidir. Züferbey Camii şadırvanında, Şeyh Müftü Cami duvarları ile Hamzabey Türbe duvarlarında ve ilçedeki bazı ko­nutlarda bu taşlara rastlamak mümkündür. Yine ilçede yapılan inşa­at ve hafriyatlarda Miletopolis antik kentine ait olduğu düşünülen, Roma İmparatoru Septimus Severus (193-211)dönemine ait sakallı bir filozof başı ile alçı üzerine bronz kaplamalı, miğferli ve zırhlı bir Athena büstü çıkarılmıştır.

 

Bursa-İzmir çift yol çalışmaları nedeniyle, Miletopolis antik şehrin­de 2008 yılında kurtarma kazıları yapılmış ve bu kazılarda da çeşitli eserler bulunmuştur. Bulunanlar içerisinde en dikkat çeken ise, başsız bir mermer heykel olmuştur. Miletopolis antik kentinde yapılan kur­tarma kazılarından çıkarılan eserler, daha önce çıkarılanlarla birlikte, Bursa Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir. Miletopolis şehrinde daha kapsamlı ve düzenli olarak yapılacak kazılar ile antik şehrin ta­mamının ortaya çıkarılmasıyla, yöremizin ve ülkemizin arkeoloji ve turizmine çok büyük katkılar sağlanması mümkün olacaktır.

Kaynak: