RÖPORTAJ

Murat Aydemir ile röportaj: Sontaş'ın hikayesi nasıl başladı?

Mustafakemalpaşa’da giyim mağazacılığının öncüsü olan Sontaş Giyim ve bu yıl itibariyle faaliyete geçen Sontaş Tarım’ın hikayesini Murat Aydemir Paşada için anlattı.

Abone Ol
Merhaba Murat Bey. Sizi tanıyabilir miyiz? 8 Temmuz 1977 Mustafakemalpaşa doğumluyum. 1999 yılında evlendim ve 3 çocuk sahibiyim. Sontaş markası yarım asırlık bir geçmişe sahip, dededen toruna büyüyerek gelişen bir marka. Ben de ailenin üçüncü kuşağı olarak bu markanın içinde doğdum, büyüdüm diyebilirim. Şu anda da markanın yöneticisi olarak bayrağı gelecek nesillere taşımak için çalışıyoruz. Sizin için çalışma hayatı ne zaman başladı? Çocukluğumdan itibaren hem tarımda hem de mağazada çalışmaya başladım. Öğrenci olduğum dönemlerde dahi tüm tatillerim işte geçti; çiftçi de oldum, esnaf ta oldum, hep bu mücadelenin içinde yer aldım. 1994 yılında, lisenin son döneminde işin başına resmen geçtim. Bu bakımdan kendimi bildim bileli çalışma hayatının içerisindeyim diyebilirim. Sontaş Giyim’in hikayesi ne zaman başladı? 1968 yılında dedemiz Mehmet Aydemir tarafından ilk defa Mustafakemalpaşa’da, Derecik Pasajı’nda 22 metrekare bir dükkanla işe başlayan kurulan Sontaş Giyim, o yıl itibariyle Mustafakemalpaşa’ya hizmet vermeye başladı. Sonrasında babam ve amcalarım bu ticaretimizi sürdürdüler. Hüseyin Aydemir, Cevat Aydemir olarak yıllar süren bir hizmetle bölgemizde faaliyet gösterdiler. 1994 yılında işi ben devraldım. 1997 yılında 100 metrekarelik bir alanda Sontaş olarak satışa başladığımızda o günün koşullarında o kadar büyük bir aladı ki, mağaza çok büyüktü ve şu anda aktif olan Bursa Caddesi’nde hareketlilik yoktu. Daha çok Şeyhmüftü Mahallesi’ndeki aralıkta hareketlilik vardı. Buna rağmen risk alarak bir adım attık. 1-2 ay kadar hazırlık yaparak işletmemizi hazırladık. Yeni mağazanın tamamlanmasına 1 ay kala askere gittim. Döndüğümde ise yine çalışmaya aynı şekilde devam ettim. 2002 yılında 2 ortak olarak Mustafakemalpaşa’nın ilk 7 katlı mağazasını da açtık. 2014 yılında ise Bursa Çekirge’de Berussa adı ile gelinlik ve abiye mağazası açtık ve hizmetimiz devam ediyor. Şu anda çocuk ve bebe çeyizi, erkek, kadın giyim, gelinlik ve abiye gibi farklı giyim gruplarında hizmetlerimizi sürdürüyoruz. Zaman içerisinde farklı dükkanlarda ya da mevcut dükkanların büyütülmesi ile birlikte satışlarımıza devam ettik. 22 metrekare ile başladığımız mağazacılıkta şu anda büyük giyim olarak 1500 metrekare, çocuk giyimde ise 500 metrekarelik bir alana ulaşmayı başardık. Bu büyümenin yanı sıra eğitime ve gelişmeye de büyük önem verdik. Mağazacılıkta 2004 yılında başlayan eğitimlerimiz, danışmanlık hizmetleriyle birlikte devam etti. Mağazacılık çalışanların kendini yenilemesi, geliştirmesi gereken bir sektör, özellikle bu bölümlerde eğitimlerimiz sürekli devam ediyor. Müşterimize daha iyi hizmet verebilmek için sürekli yenileniyor, eğitimler alıyoruz. Büyük metropollerde çağdaş mağazacılık hizmeti nasılsa biz onun bir tık ötesini bölgemiz müşterisine sunmak için sürekli çalışanımıza yatırım yapıyoruz. Bu eğitimlerle hem personellerimizin hem de mağazamızın gelişmesini, yenileşmesini sağlıyoruz. Sontaş dışında farklı bir alanda çalışmalarınız oldu mu? 2005 yılında Ankara’da ortak olduğum bir firma ile ayakkabı ve çanta konusunda Çin’den ithalata başladık. O dönemde Türkiye’de bugünlerde olduğu gibi üretim yoktu, seçenek azdı. Biz de mağazamızda müşterilerimize daha çok seçenek sunmak adına yaklaşık 3 yıl boyunca toptan çanta ve ayakkabı ithalatı yaparak, Türkiye’nin önde gelen markalarına çanta ve ayakkabı satışı yaptık. Tarım alanındaki çalışmalarınız nasıl başladı ve şu anki durum ne? Küçüklüğümden itibaren bir yandan giyim mağazamız ile ilgilenirken bir yandan da çiftçilik yapıyorduk. 1996 yılında tavuk alanında da faaliyet göstermeye başlayarak bölgenin önde gelen firmaları için üretimler gerçekleştirdik. Hala giyim, tarım ve hayvancılık alanında çalışmalarımız aynı şekilde devam ediyor. Her zaman teknolojiyi takip eden, bölgede yeniliklerin öncüsü olduk. 2002 yılında elektrikli sulamaya geçerek trafo kurduk. 2004 yılında yer altı vanalarını yaptık. Yerel bir firma olarak bu bölgenin toprağına emek veren, değer veren bir çalışma sergiledik. Zamana göre nasıl mağazacılıkta teknolojiye ayak uydurduysak tarımda da aynı şekilde gelişmeleri yakalamaya çalıştık. Domates hasat makinesi alımı ile birlikte daha büyük bir alanda ekimlerimizi yapmaya başladık. Tarımda 700-800 dönümlük bir alanda ekim yapıyoruz. Domatesin yanında mısır, yonca gibi farklı ürünlerin ekim işlemini gerçekleştiriyoruz. Tavukçulukta ise 400 metrekareden tüm teknolojik altyapısıyla birlikte 4500 metrekare kapalı alana sahip bir işletmeye geçiş yaptık. Bu yıl itibariyle de Sontaş Tarım Mustafakemalpaşa’ya hizmete başladı. Böyle bir girişime nasıl karar verdiniz? Sontaş Tarım önce hayalimiz, sonra hedefimiz oldu ve çok şükür 10 Ocak 20202’de de ortağım Mehmet Aydemir ile birlikte hayata geçirdiğimiz bir proje oldu. Aslında bu bizim bir özlemimizdi. 2020’nin Ocak ayı itibariyle açmak nasip oldu. Mağazacılıkta uyguladığımız sistemimizi ve modelimizi tarıma uyguladık. Şeffaf ve net bir ticaret uyguluyoruz. Sisteme dayalı bir işleyişimiz vardır. Sontaş Tarım’da kurucu ortağım Mehmet Bey de tarımı çok iyi bilen, tarıma emek vermiş önemli bir değerdir. Kısa süre olmasına rağmen Sontaş Tarım, bölgede kabul gören, fark yaratan bir firma oldu çok şükür. Sürekli bir gelişim ve değişimden söz ettiniz. Bunu açabilir misiniz? Tarım da mağazacılık da bizim dede mesleğimiz. Ancak bırakın dededen kalan bilgi ve birikimi, işe başladığım dönemdeki şartlar dahi aynı değil. Bu nedenle öncelikli hedefimiz kendimizi yenilemek, mevcut dönem şartlarına ayak uydurmak. Zaten bunu yapmadığınızda ister istemez işinizi büyütmeniz, ayakta kalmanız mümkün değil. Peki, Murat Aydemir nasıl bir işveren? Sontaş Grup’un çalışanlarına sunduğu imkanlar neler? Sontaş Grup olarak 80-100 kişi arasında değişen bir ekiple farklı sektörlerde hizmet veriyoruz. Bunun 50 kişisi mağazalarımızda,20 kişisi tarımda, Bursa mağazamızda 5 kişi, çiftlikte ve diğer yatırımlarımızda da 10 kişi görev yapıyor. Sabit çalışanlarımızın yanı sıra tarım alanında mevsimlik ve günlük çalışan işçilerimiz de oluyor. Sontaş Grup olarak bizimle çalışan her arkadaşım, yöneticim, önemlidir, değerlidir. Her türlü sosyal hakları, çalışmaları kanunlar, kurallar çerçevesinde yürütülür. Ailemin fertleri nasılsa burada çalışan arkadaşlarım da benim için öyledir. Çalışanlarımı desteklemek, dertleriyle dertlenmek, sevinçleriyle sevinmek benim için yaşamın vazgeçilmezidir. Tüm çalışanlarımız da bunu çok iyi bilir. On yılı, on beş yılı aşan sürelerle bizimle çalışan arkadaşlarımız var çoğu çalışanımız bekar olarak işe başla, evlenir, çocuk sahibi olur, Sontaş ile birlikte onlar da iyi yerlere gelir. Sontaş markamızı büyütürken çalışanlarımızla birlikte gelişmek ve büyümek en önemli hedefim olmuştur. Sontaş markası neden bu kadar çok tutuldu? Bunu neye bağlıyorsunuz? Sontaş bölgenin yerel bir markası, kendilerinden biri. Kendinizden biri ne demek; sizi kandırmaz, işini iyi yapar, sizi düşünür, ahlaklı çalışır, biz de öyle yapıyoruz. Biz de bu bölgede olduğumuz gibi yaptığımız her ticarette başarımızı bölgemize borçlu olduğumuzu biliyoruz. Sadece Mustafakemalpaşa değil, Karacabey ve Susurluk’ta da Sontaş markası biliniyor ve bölge markası oldu. Mağazalarımıza gelen kişi, tüm markaları, doğru ürünleri doğru fiyatlarla bir arada görebiliyor. Satışta kredi kartı, nakit dışında elden taksit imkanı sağlıyoruz. Benzer sistemi tarımda da uyguluyoruz. Tüm bunlar Sontaş markasının tercih edilmesini sağlıyor. Bundan sonraki hedefleriniz neler? Hiçbir zaman tamam olduk demedik. Sağlığımız elverdiği müddetçe hedeflerimiz olacak. Ancak bu hedefler kendi sektörlerimiz ile alakalı. Tarım ya da mağazacılık alanında yeni projelerimiz, çalışmalarımız olabilir. Bursa, Bandırma gibi bölgelerde şubeleşmeyi düşünüyoruz. Ancak hepsinin zamanı var. E ticarette Sontaş’ı görecek miyiz? Firmalar büyüdükçe, hacimleri arttıkça e-ticarete geçmek günümüzün önemli bir gerçeği. Sontaş Giyim ve instagram gibi sosyal medya araçlarını başarıyla yöneten bir konumda. Özellikle Tarım’da çiftçimizle sürekli internet ortamında iletişim halinde oluyor, Ziraat Mühendisi arkadaşlarımız onların sorunlarına hızlıca çözüm sağlıyorlar. Mağaza bölümünde ise interneti tabiî ki kullanıyoruz. Facebook ve instagram üzerinde sezon ürünlerini düzenli olarak onlara sunmaya gayret ediyoruz. Ancak bölge müşterimiz hala mağazalarımızı ziyaret ederek sıcak satış ortamında alışveriş yapmayı tercih ediyor. Taksitini ödüyor, zamanı varsa çayımızı kahvemizi içiyor, yeni alışverişini yapıyor yani daha çok yü zyüze satışın tercih edildiği bir müşteri profiline sahibiz. İhtiyaçlar bizi e-ticaretin gerektiği bir noktaya getirdiğinde buna da cevap verecek alt yapıyla hazırlanıyoruz. Murat Bey paylaşımlarınız için çok teşekkür ediyor, Sontaş ailesine de başarılar diliyoruz. Ben de Mustafakemalpaşa’da internet haberciliğinde ve gazetecilikte fark yaratan Paşada’ya teşekkür ediyorum.