Geçtiğimiz hafta, 13-21 Aralık 2025 günleri arasında düzenlenen TÜYAP - Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı 1000’e yakın yayınevi, marka ve sivil toplum kuruluşuna ev sahipliği yaptı. İstanbul’un, bu en köklü ve en büyük kültürel etkinliğine yurt içinden ve yurt dışından üç bine yakın yazar, çizer ve şair katıldı. O yazarlardan biri de Mustafakemalpaşa Bilim Sanat Merkezi Felsefe Öğretmeni, 1979 Sivas doğumlu eğitimci-yazar Hatice Erdem’di. Kendisine hem meslek yaşamında hem yazarlık yolunda başarılar diliyorum.
Böyle büyük bir organizasyonda, uluslararası bir kitap fuarına kendi kitaplarınızla katılmak, nasıl bir duygu? Neler hissettiniz, neler yaşadınız o gün anlatır mısınız?
O günkü heyecanımı ve mutluluğumu kelimelerle ifade edebileceğimi sanmıyorum. Başlangıçta, iç sesimin tetiklediği güvensizlikten kaynaklı karmaşık bir yığın negatif duygu… Ne kadar sürdü bu duygu durumu? İlk okurun elindeki kitabı bana uzatarak “Bu kitabı benim için imzalar mısınız?” cümlesini kurduğu ana kadar. Bu sihirli cümle zihnimdeki tün o olumsuz düşünceleri silip attı. Özgüvenim daha güçlü bir şekilde geri döndü. Sonrası, büyük bir mutluluk ve inanılmaz bir heyecan…
Yerli - yabancı üç bine yakın yazarla aynı mekânda bulunmak, aynı havayı solumak, henüz yolun başında olan bir yazar için, çok büyük bir onur. Okurların o sıcak ilgisini görünce; tamam dedim kendime: Evet Hatice, sonunda BAŞARDIN… Kendinle haklı olarak gurur duyabilirsin. Ama unutma, bu başarı sana daha büyük bir sorumluluk yükleyecek. Şimdi daha çok çalışmak ve yeni kitaplar yazmak zorundasın.
Daha önce iki romanınız yayımlanmıştı. MEKTUBAT-I AŞK ve ZEUGMANIN SIRRI… Çok güzel romanlardı. Derinlikli, çok katmanlı; fakat rahat okunan, sürükleyici, okurun merak ve ilgisini sonuna kadar diri tutan romanlardı. Bizler sizden yeni bir roman beklerken; birgün, bir çocuk kitabıyla daha doğrusu 8’li bir çocuk kitabı setiyle çıkıverdiniz karşımıza. Nasıl oldu böyle, yetişkinler için yazarken birden çocukların dünyasına yönelmek?
Ben felsefe öğretmeniyim. Kendi alanımda, bilim sanat merkezinde çok zeki ve yetenekli çocuklarla çalışıyorum. Ayrıca bir anneyim. Evde de çok sevdiğim iki çocuğum var. Yani, çocukların dünyasına hiç de uzak biri değilim. Çocukların gelişim özelliğine uygun olup; onların dilsel, duygusal ve zihinsel ihtiyaçlarını karşılayacak kitaplar yazmanın kolay olmadığını biliyorum. Fakat bir öğretmenin görevi; zoru kolaylaştırmak, anlaşılmazı anlaşılır kılmak değil midir? Bu bilinç ve inançla yazmaya karar verdim.
“Filozof Çocuklar Kulübü” ana başlığı altında 9 yaş ve üzeri çocuklar için yazdığınız sekiz kitabın her birinde ayrı bir maceraya yelken açıyor çocuklar. Serinin ilk kitabı şu an elimizde. Adı: Mağaradaki Sır. Diğerlerinin basımı devam ediyor. Gönderdiğiniz kitap dosyanızın ilk yayınevi (Beyaz Balina Yayınları) tarafından hemen kabul edilmesi, kitabınızın en iyi şekilde basılması, Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’na yetiştirilmesi, sizin imza günü için İstanbul’a götürülmeniz çok başarılı olduğunuzun açık kanıtı. Demek ki doğru yoldasınız. Şimdi biraz da yeni kitabınızı konuşalım.
Hocam, serinin ilk kitabını ilk okuyanlardan birisiniz. Kitap hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyorum. Siz nasıl buldunuz kitabı. Hemen belirteyim ki her tür eleştiriye açığım.
Serinin “Mağaradaki Sır” adlı 1. Kitabını eleştirel bir bakışla okudum. Çok beğendiğimi baştan belirtmek isterim. Kitabınız, ideal bir çocuk kitabında bulunması gereken tüm özelliklere sahip. Kapak resmi, harf boyu, sayfa düzeni, iç resimler, okuyucunun kendi düşüncelerini ve görüşlerini yazması için bırakılmış boş kutucuklar gibi… Dil yalın, kavramlar açık, cümleler kısa… Bu da okumayı kolaylaştırıcı bir özellik. Anlatında yakından uzağa, somuttan soyuta ilkesi esas alınmış ki bu doğru bir tercih.
İlk kitap, bir anlamda sekizlik setin özeti gibi… Ön sözde amaç “felsefeyi tanıtmak ve sevdirmek” diye belirtilmiş. Antik çağ filozofları, felsefi düşüncelerinin en kısa ve en çarpıcı sözleriyle tanıtılıyor. Felsefe öğretmeni Mira Hanım ideal bir öğretmen tipi… Öğrencilerini götürdüğü “Filozoflar ve Düşünceler Müzesi” çok ilginç bir yer. Felsefe eğitimi için seçilmiş en doğru mekân.
Çocukların notlar alması, öğrendikleri üzerinde aralarında tartışarak yeni düşünceler üretmesi, önemli bir uygulama. Özetle sadece çocukların değil, büyüklerinde okumaktan büyük zevk alacakları bir kitap var önümüzde. Elinize, emeğinize sağlık, İyi ki yazmışsınız.
Hocam, kitabımı beğenmenize çok sevindim. Kitaplarımın tanıtılması konusunda gösterdiğiniz ilgiden ötürü size ve Paşada Haber Sitesi’nin sahip ve çalışanlarına çok teşekkür ederim. Şimdi, kitaplarımın öğrencilere ve velilerimize ulaşması için İlçe milli eğitim müdürlüğümüz başta olmak üzere ilçemizdeki duyarlı özel ve kamu kurumlarından destek bekliyorum.
Umarım bu çağrınıza yanıt veren birileri çıkar. Yolunuz açık, okurunuz bol olsun. Söyleşi için ayrıca teşekkür ederim.










