Kim söylüyor bunu? Türkiye İstatistik Kurumu: TÜİK… TÜİK’İN, 2022’de yaptığı “Yaşam Memnuniyeti Araştırması” böyle söylüyor. 2003 yılında mutlu olduğunu ifade eden bireylerin topluma oranı: %59.6 iken, bu oran, 2022’de %49.7’ye düşüyor. Yani, her iki Türk vatandaşından biri, MUTLU değil.

Peki, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı için, nasıl bir TÜRKİYE hayali kuruyoruz? Bunun için 14 Aralık 2022 tarihinde TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu’nda konuşan TÜSİAD başkanının konuşmasına kulak vermeliyiz. Çünkü orada sunulan hayal –bir anlamda- hepimizin ortak hayalidir. Başkan şöyle özetliyor durumu:

·        Toplumsal refahın âdil bir biçimde dağıtıldığı,

·        Fırsat eşitliğinin ve insanî kalkınmanın sağlandığı,

·        Hukukun üstün olduğu,

·        İnsan haklarına, amasız/fakatsız riayet edildiği,

Paylaşımın Şahsım ve İşletmem İle Alakası Yoktur Paylaşımın Şahsım ve İşletmem İle Alakası Yoktur

·        Kadın erkek eşitliğinin her alanda hayata geçirildiği,

·        Demokrasinin bir yaşam haline getirildiği,

·        Katılımcılığın ve çoğulculuğun özümsenmiş olduğu,

·        Doğaya zarar vermeyen, çevreyle uyumlu, dijital ve yeşil dönüşümün başarıldığı,

·        Bilimsel bilgi üretiminde evrensel standartları yakalamış, AB ile uyum sağlamış; gelişmiş, saygın, âdil ve çevreci bir TÜRKİYE hayal ediyoruz.”

TÜSİAD, sadece konuşmakla kalmamış, Bekir Ağırdır ile Prof. Dr. Ali Yağcıoğlu’nun koordinatörlüğünde, alanlarında uzman olan bilim insanlarının katıldığı sekiz çalıştay ve bir yuvarlak masa toplantısı yapmış ve şu dört konuyu etraflıca ele almış.

·        Cumhuriyet ve demokrasiyi birlikte nasıl güçlendireceğiz?

·        Toplumsal refahı arttırırken, bölüşümü daha âdil nasıl yapacağız?

·        Kalkınmayı sağlarken, çevreyi nasıl koruyacağız?

·        Ulusal stratejimizi, küresel dönüşümler içinde nasıl konumlandıracağız?

İlgi duyan okurlar için bu değerli çalışmaların bir araya getirildiği 168 sayfalık rapor, TÜSİAD sitesinde, erişime açıktır.

 Özel sektör temsilcilerinden söz açılmışken, biraz daha yakın zamana gelelim. 31 Mart 2024’te, yeni bir yerel seçim sınavından geçtik. Hiç beklenmedik sonuçların alındığı, seçim sonrasında, 22 yıllık iktidar partisi olan ve her seçimde 1. sırada yer alan AKP ilk kez ikinci sıraya düştü. Ana muhalefet partisi olan CHP ise, 47 yıl sonra, 1. Parti oldu. Fili tarif eden körler örneği, herkes kendi durduğu yerden, bir seçim analiz yapmaya başladı.

İş adamları, seçim sonuçları hakkında ne düşünüyor diye merak ederken, gazetelerde bazı ipuçları görünmeye başladı. İki örnek sunmak istiyorum:

“Başta afet yönetimi olmak üzere, tüm konularda, merkezi yönetimler ile yerel yönetimler arasında işbirliğinin güçlendiği bir dönem olmasını temenni ediyoruz. Ekonomimizi, demokrasimizi ve hukuk sistemimizi güçlendirecek yapısal reformlara hızla odaklanarak daha gelişmiş, saygın, âdil ve çevreci Türkiye hedefine ulaşmak için el birliğiyle çalışmalıyız.” (TÜSİAD)

 “Dört yıl, artık seçim olmayacak. O halde gerçek gündemimiz olan ekonomiye dönmek zorundayız. Bunun için de hukuk devleti güçlendirilmeli, yargı bağımsızlığı güvence altına alınmalı, uluslararası normlara ve sözleşmelere uygun hareket edilmeli, eğitim sistemimiz, çağın gerektirdiği becerilere ve yetkinliklere uygun hale getirilmelidir.” (TÜRKONFED yönetim kurulu başkanı: Süleyman Sönmez)

Sonuç:

Cumhuriyetimiz İkinci yüzyıla girerken, TÜSİAD raporuyla tespit edilen eksiklikler, görüyoruz ki, aradan geçen altı aylık süre sonunda, giderilmemiş, aksine giderek artmış… Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmak yolunda, bir arpa boyu yol alınmamış. Yukarıya aldığım demeçlerden anlaşılıyor ki, daha çok çalışmamız gerek.

Editör: Haber Merkezi